Oğuz Atay, 12 Ekim 1934 yılında Kastamonu ili İnebolu ilçesinde doğmuş 13 Aralık 1977 yılında İstanbul’da hayatını kaybetmiştir. Türk Roman, Öykü ve Oyun yazarı olan Oğuz ATAY’ın Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Korkuyu Beklerken, Bir Bilim Adamının Romanı gibi eserleri bulunmaktadır. Sayfamızda Oğuz ATAY’ın En Güzel Sözlerini derledik.
Oğuz Atay Tutunamayanlar Sözleri
Ben ölmek istemiyorum. Yaşamak ve herkesin burnundan getirmek istiyorum.
Herkes birikmiş bizi seyrediyor. Dağılın! Kukla oynatmıyoruz burada. Acı çekiyoruz.
İki kadına adamak istiyorum hayatımı. Biri “erkeğim” desin bana, diğeri sadece baba.
İnsanlar bozuk para gibidir. İki seçenek vardır; yazı ya da tura. Bir yüzünü gösterirken bize diğer yüzünü zaman gösterecektir.
İyi geçinmek İki kişinin kusursuz olmasıyla değil. Birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur.
Koca bir ömrü harcamak dedikleri gerçeğin altını seninle çizdim ben.
Son bir şans daha verme, sevgine layık olmayana. Merak etme, aşk yürek işidir ve yüreği olmayanın kalbi kırılmaz nasılsa.
Ben, senin bilinçaltı karanlıklarına ittiğin ve gerçekleşmesinden korktuğun kirli arzuların, ben senin bilinçaltı ormanlarının Tarzan’ı! Yemeye geldim seni. Benden kurtulamazsın. Ben, senin vicdan azabınım!
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim.
İlk çekingenlikler ne kadar tatlıdır. Oysa insan, bu beceriksizlikleri bir an önce yenmeye çalışır. Bütün gücüyle büyüyü bozmak, buzları kırmak için uğraşır.
Neden yalnızlıktan şikayetçidir ki insan. Ne yani, mutlu olması için bir sevgiliye mi muhtaçtır her zaman.
Şu anda, sana güzel bir söz söyleyebilmek için on bin kitap okumuş olmayı isterdim dedi. Gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek; seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda.
Siz bilmezsiniz albayım, insanlık tek başına kollarımda can verdi. Yanında kimseler yoktu.
Oğuz Atay Tehlikeli Oyunlar Sözleri
İçimden şehirler geçiyor, sen her durakta duruyor, inmiyorsun.
Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor.
Oysa bazı insanlar vardır; en çamurlu yerlerden bile kolalı beyaz gömleklerini ve açık renk pantolonlarını kirletmeden çıkarlar. Böyle adamlar hayatta başarıya ulaşırlar.
Söyle evladım’ diye teselli ederdi annem beni. Söyle de içine hicran olmasın. Hicran oldu anne.
Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.
Kimsenin yaşantısını beğenmedim. Kendime uygun bir yaşantı da bulamadım.
Oysa bizim bütün güzelliğimiz, yaşadıklarımızla düşündüklerimiz arasındaki acıklı çelişkinin yansımalarından ibaretti.
Beklenen hep geç geliyor; geldiği zaman da insan başka yerlerde oluyor.
Nedensiz ve sebepsiz sevdim seni. Çünkü bir sebebi olsa, aşk olmazdı bunun ismi.
Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?
İnsan çok sevdiği halde neden her defasında terkedilir? Ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelir?
Poyraz Karayel Oğuz Atay Sözleri
Ne zaman hayata tutunmaya çalışsak, hep mahrem yerleri geldi elimize.
Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek.
Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.
Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir?
Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen boşuna yorma, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı, özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna.
Hayatta silgim hep kalemimden önce bitti. Çünkü kendi doğrularımı yazacağım yere, tuttum başkalarının yanlışlarını sildim.
Oğuz Atay Olric Sözleri
Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var. Görüyorum efendimiz, hepsinin sırtınızda izleri var.
Gelir mi dersin Olric? Gelmez, gelemez efendimiz. Neden Olric? Yüreği o kadar büyük sevemezde ondan efendimiz.
Ne çok şey biliyor bu insanlar Olric? + Herkes işine geleni biliyor efendimiz.
Can çekişmek nasıl bir şey bilir misin Olric? Hayır efendimiz, nasıl bir şey . Ona söyleyebileceğin o kadar şey varken susmaktır Olric.
Daha kaç kez ıskalayacağız hayatı Olric. Oklarımız bitene kadar efendim.
Elimde değil Olric! Ne efendimiz. Elleri Olric elleri.
En tehlikeli kelime nedir Olric? Ama’dır efendim bana göre. Neden Olric? Önceden söylenen her söylemi veya kelimeyi öldürür! Mesela, seni seviyorum ama. gibi.
Biliyor musun Olric, benim birçok dostum var. Görüyorum efendimiz, hepsinin sırtınızda izleri var.
Ne zoruma gidiyor biliyor musun Olric? O’na yazdıklarımı o’ndan başka herkes okuyor.
Kolundaki yaralar efendim? Tutunurken öyle oldu Olric. Ya yüreğindeki yaralar efendim? Tutulurken öyle oldu Olric! Peki ya gözlerindeki suskunluk; ne efendim. Hiç dokunma. Sus Olric.
Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur olmaz kimselerin elinde, sattıklarıyla ilgileri olmayan kişilerin. Durmadan kitaplara ve çiçeklere eziyet ederler, onlara nasıl davranılacağını bilmezler. Bana kalırsa, bir kitapları koruma derneği kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli…
İnsan nedir bilir misin Olric? Nedir efendimiz? Ağaçları kesip onlardan kâğıt yapan sonra da o kâğıtlara “ağaçları koruyunuz” yazandır.
Bakma Olric insanların “Beni çok sevecek birini arıyorum demesine, Büyük bir sevgiye maruz kalınca hepsi kaçacak delik arıyor.
Şimdi al yalnızlığımı ört üzerine Olric. Belki o vakit bırakıp her şeyi. Gelirim bir yerlerden başlamak için yeniden.