Aliya İzzetbegoviç, 8 Ağustos 1925 yılında Bosna-Hersek de dünyaya geldi ve 19 Ekim 2003 yılında Saraybosna da hayata gözlerini kapattı. İzzetbegoviç Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı unvanına sahip olan bir boşnak devlet lideri, devlet adamıdır. Sayın İzzetbegoviç’in cenazesi Saraybosna, Kovaçi Şehitlik Mezarlığı’na defnedilmiştir. Aynı zaman da yazarlık da yapan izzetbegoviç’in bir çok kitap eseri bulunmaktadır. Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in en güzel sözlerini ve resimli bir çok sözünü bulabilir sevdiklerinizle yada sosyal medya hesaplarınız dan paylaşabilirsiniz.
Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç Sözleri
Biz ölüyoruz ama onlar da kazanmıyorlar.
Aşk ve nefret ile şiir yazabilirsiniz, tarih değil!
Tarihi unutmayın, ama tarihte de yaşamayın!
Anlayış eksikliğinden saldırganlığa sadece bir adım vardır.
Hatalı bilgi bilmezlikten daha tehlikelidir.
İslam arzuların yok edilmesi değil, kontrol edilmesini ister.
Yıkma ve tahrip etme duygusu, radikal solun hâkim temayülüdür.
En kötü kombinasyon, boş bir ruh ile dolu bir midededir.
Çok yaşadım ve çok yoruldum. Şimdi sevgilime kavuşmak istiyorum.
İslami yeniden doğuş, dünyanın geniş alanında umut ve çıkışın bir adıdır.
Kur’an ve İslam sadece hocalara bırakılmayacak kadar önemlidir.
Özgürlük verilmez, alınır.
Güç ve kanun sadece adaletin vasıtalarıdır.
İslam tıpkı başarılı olmaya mecbur olduğu gibi gerçekçi de olmak zorundadır.
Tarihin tamamı, kaderimiz olarak adlandırılan şeyin bir parçasıdır.
Söylenebilecek her şeyin söylendiğine eminim ama hepsinin duyulduğuna emin değilim.
Biz koyun olduğumuz için onlar kurt oldular.
İnanılan ve onun için çaba sarf edilen ütopya, ütopya olmaktan çıkar.
Adalet ispata ihtiyaç duymayan az sayıdaki şeylerden biridir.
Biz kin gütmeyeceğiz ama asla bu yapılanları unutmayacağız.
İslam güzel de, Müslüman bunun neresinde?
Bu adil bir barış olmayabilir; fakat süren bir savaştan daha iyidir.
Ben dindarlığımı annemin dindarlığına borçluyum.
Sloganımız şu: Kendinden olanı sev, ötekine saygı göster.
Sanat için soyunana alkış tutanlar, Allah için giyinene neden zulmeder?
Etrafımızdaki her şeyde mucizeler var; ama insan hala âlemdeki en büyük mucizedir.
Ümit en son ölen şeydir.
Allah’ım, İslam halklarına ve bütün dünyaya iman bağışla.
İnsan idealsiz yaşayamaz, en azından insan gibi yaşayamaz.
Ey teslimiyet, senin adın İslam’dır!
Eğer din batıl inancı yok edemezse batıl inanç dini yok edecektir.
İslam, asla sırf millet olmak istememiş manevi bir vazife ifa eden bir ‘ümmet’ olmak istemiştir.
Tanrısız bir kâinat, bana anlamdan yoksun görünmüştür her zaman.
Aliya İzzetbegoviç Dostlarınızın Sessizliği Sözü
Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
Hukuk, güçlünün değil, zayıfın silahıdır.
Din hurafeleri yok etmezse, hurafeler dini yok eder.
İnançtan daha derin veya daha yüce hiçbir şey yoktur; bazı inananlardan daha donuk ve daha sıkıcı bir şey de yoktur.
İktidar insanları şımartır. Bu şaşmaz kural.
Hiç kimse intikam peşinde koşmasın. Sadece adaleti arayın.
Ya İslami yenilenmeye doğru hareket veya pasiflik ve gerileme. Müslüman halklar için üçüncü bir ihtimal yoktur.
İnsanın ruhi tarafını tanımazsanız, insanların eşitliğinin dayandığı yegane esası kaybedersiniz.
İlimle din, birbirinden ayrıldığı takdirde, din insanları geri kafalılığa, ilim ise ateizme sürükler.
İnsanlığın birliği, Allah’ın birliğinden kaynaklanır.
İslam en iyi ama biz, en iyiler değiliz.
Mehdi bizim tembelliğimizin adıdır.
İsyan, tipik insani bir tutumdur.
Benim için yeryüzünde iyi, doğru ve güzel ne varsa onun adı İslam’dır.
Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.
İslam kendi siyasetini tanımlamak zorundadır.
Evet, ben de korkuyorum ama yürümemi gerektiren sebepler, korkmamı gerektiren sebeplerden daha fazla.
Her fani gibi ben de öleceğim. Öldüğümde Osmanlı askerleriyle, Bosna şehitleriyle yan yana yatmak istiyorum.
İslam halifeyi yarattı ve o krallardan da üstün olan bir krala dönüştü.
Allah’ım, dürüst ama kalbi olmayan doğru insanlardan sana sığınırım.
Bütün canlılar acı çeker fakat insan ızdıraba fikir giydirir.
Gerçek inanan bir nesil, sadece şuursuz bir dini aidiyet içinde bulunan düzinelerce nesilden çok daha fazla şey yapabilir.
Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç İktidara Gelirseniz Sözü
İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya geç, önce milletin ve nihayet Allah’ın önüne hesap verecektir.
Çünkü zekât, kasalarla beraber gönüller de açılsın ister.
Öyle hareket et ki, davranışların herkes için geçerli olsun; ne sana göre değişsin ne de başkalarına göre.
Uygarlık, kadını hayranlık veya kullanım objesi yapmış; fakat takdir ve saygıya layık tek şey olan şahsiyeti ondan almıştır.
Izdıraptan sakınılamaz, ama fikirlerle tamamlanabilir. Yaşayan her şey acı çeker. Fakat sadece insanlar ızdıraba fikir giydirirler. Fark budur.
Düşmanına benzediğin zaman, savaşmanın anlamı kalmaz.
Geçmişte İslam halkları veya onların büyük çoğunluğu geri kalmış değillerdi. Bugün ise geri kalmışlık vardır.
Milliyet tabii bir akrabalık bağına dayalıdır, İslam ise ruh, hukuk ve ahlaka dayalı bir bağdır.
Tek tek insanları sevemeyenler, insanlık (hümanizm) kavramını icat etmişlerdir; hem kullanmak hem de rahatlamak için.
Aliya İzzetbegoviç Muhteşem Sözleri
İyi insan olmadan iyi Müslüman olamayız.
İslamiyet’in ilerlemesini sakin ve teslimiyetçi kimseler değil, cesur ve isyankâr ruhlu kimseler gerçekleştirecektir.
Kendilerine delilik bulaşmış insanlar mutludurlar, ben de onlardan biri olduğuma inanıyorum.
İnsan olmak için biyolojik hayatın ötesinde bir şeylere sahip olmak gerekir.
Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.
Olduğunuz gibi kalın. Dininizi, milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.
Adaletin kendisi insanların kalplerinde mevcuttur, aksi durumda adalet yoktur.
Balığın suda yaşaması gibi dünyanın içinde yaşadığı çevre Kur’an ve İslâm’dır.
Çoğunlukla aşırı bir şekilde övülen ‘ölümü küçümseme’ hasleti, hayata (veya insana) saygı eksikliğinin bir neticesi olabilir.
Karanlığa alışmış olan köstebekler, ışığa müsamaha gösteremezler.
İnsan, semanın çocuğu, yeryüzünün kurdudur.
Bütün yücelik ve şükran Allah’a aittir ve insanların gerçek kalitesini ancak Allah tespit edebilir.
Bazıları dini bağlılıklarının kendilerini tefekkürden azade kıldığına inanırlar.
Ahlaklı ateist olabilir, ama ahlaklı ateizm olamaz.
Karizması olan bir şey varsa, o da; ızdıraptır.
İnsan hiçbir zaman ahlaken tarafsız değildir. Dolayısıyla o, daima ya hakikatten yahut sahte olarak ahlaklıdır veya en çok görülen her ikisidir.
Yugoslavya’yı seviyorum ama özgürlüğü daha çok seviyorum.
Hafızalara Kazınan Aliya İzzetbegoviç Sözleri
Belki hepimiz çiğnenecek, öleceğiz; ama İnşallah İslam’ı çiğnetmeyeceğiz.
Dinle kanun, terbiyeyle güç birleşti, İslam, düzen oldu.
Din ahlaktır; onu hayata geçirmek ise terbiyedir.
İnsan, tüm ilimlerin onun hakkında söylediklerinden daha fazladır.
Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtarmak için kendinizi Müslüman olarak düşünün.
Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.
Acılar ve ızdıraplar içinde doğan dinler ve devrimler rahat ve konfora gömülünce biter.
İdare etmek değil, idare edilmek için eğitilen kuşaklar İslam’ın ilerlemesini sağlayamazlar.
Her şeye kadir olan Allah’a and olsun ki köle olmayacağız.
Hayvan ancak aç olduğu veya bir tehditle karşı karşıya bulunduğu zaman; insan ise, tok ve güçlü olduğu zaman tehlikelidir.
İslam bütün Müslümanların kardeşliğini farz kıldı fakat Müslümanlar birlik değiller, hatta başkalarının hesabına aralarında savaş yapmaktadırlar.
Sevgi ve dayanışmanın, paylaşmanın olduğu yerde ölüm değil hayat vardır.
İslami inanç ile gayr-ı İslami yaşamak, üretmek, eğlenmek ve hüküm sürmek mümkün değildir.
Altın Değerinde Nasihat Dolu Aliya İzzetbegoviç Sözleri
Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz. Kitap’a uyacağız.
Bela aramak, cesaret değil deliliktir. Cesaret, insanın sakınamayacağı sorunlarla makul bir şekilde yüzleşme istekliliğidir.
Böylesine tarihi gerçekler varken İslam’ın fanatizm, cehalet ve zulüm dini olarak yaygın olan efsanesi nasıl devamlı olarak gündemde tutulabildi?
Tarih baştan aşağı, küçük fakat kararlı, cesur ve akıllı insan topluluklarının, hadiselerin seyrini değiştirdiklerini anlatan bir hikâyedir.
Tarihsel olarak baktığımızda, devrim eğilimlerinin çıktığı her yerde, onlar insanın adalete olan arzusunun neticesi idi, adalet ise üretilmiş veya sosyal değil, dini bir kategoridir.
Hedefimiz, Müslümanların İslamlaşması; Sloganımız, inanmak ve mücadele etmek.
Hayvanlar ne Cennet’te yaşamışlar, ne de oradan kovulmuşlardır. Hayvanların masum olmalarının sebebi budur.
Bizi, yok etmekle tehdit ediyorlar. Ama bilsinler ki Müslümanlar yok olmayacaktır.
Her zaman sonuçlara karşı mücadele ederek, sebeplere vakit ayıramaz olduk ve biz her zaman geç kalmaktayız.
İnsanlara hayat bahşetmek, ölü ruhları diriltmek maksadıyla indirilmiş bulunan Kur’an’ı Kerim, ne yazık ki bu gün insanlar kolay can versinler, diye başlarında okunmaktadır.
Sorunlarımız için düşmanın felaket planlarını değil kendimizi suçladığımız zaman sorunların azaldığını ve olgunlaştığımızı görürüz.
Gençliğin çağdaş problemleri özde, çözülmemiş statüden ve anne ile ailenin toplumdaki tanınmayan rollerinden kaynaklanmaktadır.
Allah resulleri hiçbir zaman sadece unutulmuş kült veya ihmal edilmiş ibadetleri tesis etmek için gelmediler.
İslam ve Müslümanlık İle İlgili Bilge Kral İzzetbegoviç Sözleri
Fakat Müslümanlar İslam’ı takip etmemektedirler. İlki için şahit olarak tarihi, ikincisi için kendimi, sizi ve hepimizi alıyorum.
Halklarımızın itaatkâr olmaları için artık demir zincirlere ihtiyaç yoktur.
Müslüman olarak yaşamak ve ayakta kalmak istiyorsa eğer o, ortam, topluluk ve düzen yaratmak mecburiyetindedir. O dünyayı değiştirmek zorundadır, aksi takdirde o değişecektir.
Çünkü şans sadece cesurları takip eder ve yalnızca iyi ve sağlıklı halklar iyi hükumet sahibi olma ‘şansına’ sahiptir.
İnsan türü hakkında ne istersek onu düşünebiliriz, fakat onu idealize etmezsek hakikate daha çok yaklaşırız.
Masumiyet, seçim imkânına dair bilgiden yani özgürlük bilgisinden önce mevcut olan durumdur.
Vicdan özgürlüğü ve hoşgörü meselesi ahlaki bir sorundur ve her insan, bu iki zıt hükümden hangisinin taraftarı olduğunun cevabını kendi ruhu içinde aramak zorundadır.
Akıllı adam nasıl konuşulacağını bilir. Hikmetli adam ise nasıl suskun kalınacağını da bilir.
Müslümanlar, hayatta nasıl uygulanacak sorusundan kaçmak için Kur’an’ın nasıl okunması gerektiği hususunda geniş bir ilim ürettiler.
Bir Şahsın Yüceltilmesi Hadisesi, geçmişte ve bugün var ama İslam’a kesinlikle yabancıdır! Çünkü bu bir çeşit putçuluktur!
Maddi bakımdan hali düzelince insan neden daha az memnun olur? Maddi standart yükselince, psikolojik standart neden düşer?
Müslüman halkları idare eden kimselerin İslam içinde terbiye görmüş ve İslam düşüncesinden esinlenmiş kişilerden olmalarından daha tabii ne olabilir.
Din, bizim özgürlük savaşımızın boyutunu genişletti, bizim iyiyle kötü arasındaki farkları daha iyi görmemizi sağladı.
Bazı İslam ülkelerinde iktidar sahibi olan çeşitli kral ve emirler veya satın alınmış siviller halkın içinde ‘bir şeyin çürük’ olduğunun emin bir işaretidir.
Tarihe Meydan Okuyan Bilge Lider İzzetbegoviç Sözleri
Tarih sadece sürekli değişimin değil, aynı zamanda ve devamlı olarak imkânsız ve beklenmeyenlerin gerçekleşmesinin hikâyesidir.
O artık yalnızca atalarımdan devraldığım bir din değildi; yeni baştan edinilmiş bir inançtı. Ve onu bir daha hiç yitirmedim.
Çünkü sevgi ve ölüm aynıdır. Bu kelimelerin kime ait olduğunu bilmiyorum, ama onlar hafızamın derinliklerine kazınmış.
Her iktidar insanları bozar ve bu bozgunculuğun yıkıcı etkisine ancak sadece Allah’a iman ve ahlaki değerlerin sürekli canlı tutulması faaliyeti karşı durabilir.
Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgârda savrulup gider.
Ancak bizim kendi geçmişimiz üzerine hakkımız var ve kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nereye gitmemiz gerektiğini bilmemiz için ona götürecek yolu da açmak zorundayız.
İslam dünyasında rastladığımız her şeyin aynı zamanda İslami olduğu, daha doğrusu Kur’an-ı Kerim’in prensiplerine dayalı olduğunu düşünmekten daha büyük bir hata olamaz.
Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna’nın özünü de zedeliyor.
Din de devrim de acılar ve ızdıraplar içinde doğar. İkisi de refah ve konfor içinde yok olup gider. Gerçekten de devam eden sırf onların gerçekleşme çabasıdır.
Ben Müslümanım ve Müslüman olarak kalmaya kararlıyım. Bu hayatımın sonuna kadar böyle devam edecek. Çünkü İslam benim için iyi ve asil olmanın en doğru ifadesidir.
Allah, hayvanlardan farklı olarak bizi dik yürür şekilde yarattı. Çoğu insan bu imtiyazı kullanmaz, hayatlarının çoğunda eğilirler, hatta sürünürler. İnsan böyle mi yapmalı? Allah’ın bu büyük nimetlerini, dik yürümeyi reddetmek nankörlük değil mi?
Bizler insan olmaya ve insan kalmaya çalıştık ve başarılı olduk. Ancak bunu onlardan(sırplardan) dolayı yapmadığımızın altını çizmeliyim. Kendimizden dolayı insan kalmaya çalıştık, onlardan dolayı değil. Onlara hiç bir şey borçlu değiliz.