Derman İskender ÖVER olarak da tanınan Küçük İskender 28 Mayıs 1964 yılında İstanbul’da doğmuştur. Çok değerli Türk şair, eleştirmen ve yazarlarımızdandır. 4 Temmuz 2019 tarihinde hayatını kaybetmiştir. Küçük İskender’in En Güzel Aşk Sözlerini, Etkileyici Küçük İskender Resimli Sözlerini, Çok Beğenilen Sözlerini sayfamızda derledik.
İşte En Çok İlgi Gören ve Beğenilerek Paylaşılan Küçük İskender Sözleri
Tabiatın güzelliğine bak. Dedim. Ağaçlardan hiçbir şey göremiyorum dedi.
Öyle bir yerin düşünü gördüm ki insanlar sabah…
Birini kaybetmek istiyorsanız onu çok sevin yeter.
Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren…
Erkeklerin doğuştan bildiği ana dil… ilgisizce.
IQ’ lar eşit olmadıkça, insanlar eşit değildir.
Tahterevalliden ilk kim kalkarsa yırtar, öbürünün kıçı yere vurur!
Attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. Hani sen benim düş-eşimdin.
Kahvenden bir yudum bile almamışsın; korktun mu beni kırk yıl sevmekten?
Şeytan, tanrının mastar halidir.
Ne komünizm, ne kapitalizm, ne ateizm, ne sosyalizm kısmetsizim…
Illa 3. Şahıslar gircekse aramıza. Minik parmakları olan bi kızımız olsun!
Bulutlar: kuşların konuşma balonu.
O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.
Sigarayı bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için…
Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir.
Ne zaman hüzünlensem gözlerimi su basıyor..
Bırak şimdi yanaklarımı dudaklarımı. Gücün yeterse yüreğimden öp beni.
Sevmek, ifade edebilmek kadar ifadeyi unutmamaktır da…
Birlikte olmamıza mesafeler değil, aptallığın engel.
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.
Alt yapısı olmayan bi şehir gibiyim..
Anlamadım. Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.
Küçük İskender’den Aşk Sözleri
Seni Babil’in asma bahçelerinde astım bak bakalım dünyanın kaçıncı harikasısın.
Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. Ben bunu biliyorum, su biliyor, bardak biliyor; bir sen bilmiyorsun
Uyurken seni izlemek vardı şimdi. Kokunda sarhoş olmak. Seni uyandırmak için can atmak ama kıyamamak.
Kadınlar mı zeki yoksa erkekler mi diye merak edenler! Havva bir elmayla kandırmış adem’i !
Benim gibisini bulamaz demişsin haklısın senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam.
Erkek olmak doğuştan gelen bir alın yazısı olsada , adam olmak her erkeğe nasip olmuyor.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.
Giderken sana ‘hoşçakal’ demek istedim. . Ihanetin aklıma geldi ‘hostçakal’ diyebildim.
Hadi simit satanı anladım, kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?
Her rengin bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum. Kahperengi.
Sonsuzluk istedim allahtan ! Sanırım “s” yi biraz sessiz söyledim. Şimdi ”onsuzum”!
Bazı kızları yeni açılan mağazalara benzetiyorum, bekledikleri ilgiyi görmeyince zararına veriyorlar.
Beni unut diyorsun ya; bu bana imkansız geliyor. Çünkü seni unutmam için, hatırlamam gerekiyor.
Şimdilerde elimde bir bıçak “sevdiğin kadar sevilirsin” diyen yalancı şairi arıyorum !
Senin için ‘ölürüm’ dedi. ‘benim için zaten öldün’ dedim. Cesedini alıp çıktı.
Sen bir defa olsun ‘seni seviyorum’ yalanını at; melekler günahını bana yazsın, olur mu!
Küçük İskender’den Paylaşmadan Duramayacağınız Muazzam Sözler
Yemin ederim ki ‘seviyorum’ dedi. Anladım; dinden imandan da soğutacak şerefsiz.
Kirpiklerini kıskanasım geliyor mesela; gözlerine benden daha yakın diye !
Sanma ki adını ağzıma alıyorum diye seni seviyorum. Dudak tiryakiliği benimkisi seni içime çekmiyorum.
Toprak olsam üstüme basmayacaksın , hava olsam içine çekmeyeceksin. Öyle düşmansın!.
Suçumu cezama ikiz sayarken hakim, bari beklenmeyen şahit ol sevdama. Idamıma elin boş gelme. Kendinle gel.
Sorun ilişki durumu değiştirecek birini bulmak değil, hayatını değiştirecek birini bulmak.
Ben zilzurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım.
Senden evet cevabı alana kadar kendini yırtan sonra havalara giren canlıya “erkek’ denir. .
Gözümü bağlayıp atsalar sırtımdan itip; yine senin yanına düşerim, yer çekimi değil, yar çekimi.
Bu gece alkolle sabahla; ona de ki: ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.
Soğuk ve şekersiz çay gibisin, ne içimi ısıtıyorsun, ne ağzımda güzel tat bırakıyorsun, sadece uykumu kaçırıyorsun.
Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni. Çünkü telafisi yok insanın! Ve insan bir insanla yenileyemez kendini!
Telefon rehberimdeki herkesi senin adınla kaydettim. Bütün gün beni arıyorsun, taklitler yapıp sesini değiştiriyorsun. Biliyorum, sen de özledin.
Kusura bakma dünya, biz seninle anlaşamıyoruz. Ya ben sana fazla geliyorum, ya da sen benim hayallerime dar geliyorsun.
Ayır bizi hakim bey ! Zaten görücü usulü evlendik. Ne ona sordular bunu alır mısın diye? Ne de bana sordular, dünya’ya gelir misin diye.
Evde kedi, köpek beslemekle hayvansever olunmaz. Hayvansever dediğin benim gibi koynunda yılan besleyecek…
Hatırlıyor musun bana armağan ettiğin ilk şarkıyı, ‘ölünce sevemesem seni’ ulan! Hayattayken bile sevmedin ki..
İskender’den Uzun Kaliteli Mesajlar
Geri gelmemelisin. Ya olduğun yerde kalmalısın ya da gittiğin yerde. Sen bu hayatta gördüğüm en hoş’çakal’sın neticede.
Biz ayrı dünyaların insanlarıyız dedi. Aman Allah’im! Üzüntüden kahrolacağım. Ben iki dünya olduğunu sanan bi malı mı sevmişim.
Gelin arabasının önünü kesen çocuklara verilen zarf gibi, bomboş çıkıyorum sana her ne kadar plakasında mutluyuz yazsa da.
Okeyde beklenen son taş gibisin. Biliyorum beklemekle gelmezsin. Zaten gelme çünkü sen gelirsen ben biterim.
En basit yalanları gözüme bakarak söyleyen ahmaklar tanıdım. Bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım.
Ayrılmak mı istiyorsun? Sabaha karşı kalkan ilk uçakla git mesela. Ben bir kadeh daha içersem pilot olurum bindiğin uçağa.
Eros, yaşlandın mı? Ok’un gideceği yeri göremiyorsun. Ya bir imkansıza, ya da bir hayırsıza denk getiriyorsun.
Sigarayı bıraksam diyorum, tamamen sana başlasam. Sen daha çabuk bitirirsin işimi, böyle çok yavaş oluyorum.
Bırakın bu ayakları. Kaçınız, çırılçıplak bedenler karşısında yalnızca gözlere baktınız. Sorsalar, güya hepiniz aşıktınız.
Beklemekte olduğun şey, ancak onu beklemeyi unuttuğunda gerçekleşir. Bu, evrenin ‘sen bakarken soyunamıyorum’ deme şeklidir.
Bir plak olsam. Zeki müren çalsam, bozulsam. Aynı yerde takılsam, hep tekrarlasam. Elbet bir gün buluşacağız.
Herkese ”seni sevmediğimi” söylüyorum. Afrikalı bir annenin oğluna ”ben tokum sen ye ” demesi kadar basit bir yalan bu.
Annem sürekli “hiçbir şey yemiyorsun, kurudun kaldın” deyip duruyor; ben ne kazıklar yiyorum kimse bilmiyor.
Gidiyormuş, ağırlaşır yağmurun iade etmediği karanlık bırak gitsin. Hiçbir caddeye çıkmayacak o sokak artık.
Gittiğinde. Boş ver dünyanın sonu değil ya. Diyen dostlarıma. Benim dünyamın senden ibaret olduğunu nasıl anlatabilirdim ki.
Dönerse senindir dönmezse zaten hiç senin olmamıştır diye bir şey yok dönecek. Bir katil olay mahalline mutlaka geri döner.
Siz bir kelebeğe tutunuyorsunuz telaşla, onu incitmeden, kelebek telaşla geldiği tırtıla tutunuyor insan bu, azat etmek de gerek korkmayın, unutuluyor.
Kalbe Dokunan Romantik Küçük İskender Sözleri
Offff dedi. Ne oldu? Dedim hiiiiiç, dedi. Her şeyi bırak gel benimle, dedim. Olur mu? Dedi. Topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza, dedim. Olmaz, dedi. Neden? Dedim. Aynı tabaktan yeriz, dedi. Bir daha sevdim.
Sağlaması yapılmış bir çarpım gibiyiz sevişmelerden sonra; ikimizden biri sıfır olsa, diğeri ise istediği büyüklükte bir sayı; fark etmeyecek sonuç sıfır.
Seninle ben bir çaydanlık gibiyiz. Ben üst kısmıyım sen alt kısmı. Hani büyüksün ya ! Aramızdaki fark ise şu; ben sensiz de demlenirim, ama sen bensiz ancak su kaynatırsın.
Hiçbir lokantada tek başınıza oturabileceğiniz şekilde dizayn edilmiş masa bulamazsınız, toplum sizi yalnızlıktan kurtarmak için gerekirse ruh sağlığınızla oynar. . .
Git gidebildiğin yere kadar. . Bu liman da kaybettiğim ilk gemi sen değilsin. Ama şunu unutma! Rıhtımda kalanı değil, çekip gideni vurur fırtına.
Bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kursun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni.
Eğer benim olsaydı sana zaman hediye ederdim. Elimde değil. Ancak şimdi sana koca bir boşluk getiriyorum kucağımda. Içinde saf sözcükler ve dağılmış bir ben olan. Zamanlı zamansız. Tamamen senin. Istediğin gibi doldur. Sevdiğin kadar anla, anladığın kadar sahip ol.
