Franz Kafka Sözleri, 3 Temmuz 1983 yılında Prag’da doğmuş Almanca konuşan yahudi bir roman ve hikaye yazarıdır. 3 Ağustos 1924 yılında Avusturya’da hayatını kaybetmiştir. 20’nci yüzyıl döneminin en önemli yazarların dan biri olarak kabul edilmektedir. Sigorta Memuru olarak da mesleğini sürdürmüştür. Franz Kafka’nın sözlerini sayfamızda derledik. İşte en çok paylaşılan Franz Kafka Sözleri.

Franz Kafka En Çok Paylaşılan Sözleri

Gençlik mutludur çünkü güzelliği görme kabiliyeti vardır. Güzelliği görme kabiliyetini koruyanlar asla yaşlanmaz.

Özgürüm ve bu yüzden kayboldum.

Parmaklıklarımı içimde taşıyorum ben.

Bildiklerimi kullanmaktan hoşlanırım.

Yazmak, bir çeşit ibadettir.

Bir tutsağım ben. Dokunmayın zincirlerime.

Eğer ebediyen var olacaksam, yarın nasıl var olacağım?

Dünya ile arandaki savaşta, dünyanın tarafında ol.

Kendime sapladığım bir bıçaksın sen; aşk budur.

Kötüyüm, iyiyim; hangisini tercih edersen.

Dar bir çember içinde olmak en saf ve temiz olanıdır.

Kitaplar uyuşturucudur.

Aşk çelişkilerle dolu bir tiyatro oyunudur.

Âdem’in Cennetten kovulduktan sonra beslediği ilk evcil hayvan yılandı.

Kabul görenden değil, doğru olandan başla.

Dikkat dağıtan her şey kötüdür.

İlk izlenimlere hiçbir zaman güven olmaz.

İnsanlara yakın olmak, kişiyi kendisini gözlemlemeye iter.

Umudunu yitirme, umudunu yitirmeyeceğin konusunda bile.

Bazı kitaplar, kişinin kendi kalesindeki bilinmeyen odaların anahtarıdır.

Hayatın anlamı, bir gün sona erecek olmasıdır.

Rahatça yaşamak için değil, rahatça ölmek için insanlardan uzak duruyorum.

Ararsan bulamazsın fakat aramadığın şey elbet bulunacaktır.

Bütün hayatımı, onu sonlandırma arzusuna karşı koyarak harcadım.

Tutsak olmak, özgür olmaktan çok daha güvenlidir.

İçinde inanç olduğu sürece, en küçük bir hareket bile kutsaldır.

Uyu, uyan, uyu, uyan… Acınası bir yaşam.

Franz Kafka Kısa Sözleri

Soruldukları anda kendi kendilerini cevaplamayan sorular, asla cevaplanamazlar.

Hepimizin, olabildiğince çabuk uykuya dalarak kaçmaya çalıştığı bir vicdan azabı vardır.

Yol üstündeki her durakta umutsuzluğun farklı bir şekli bekliyor.

Gerçek kuşkusuzluk öğretmene, sürekli bir kuşkusuzluk öğrenciye düşer.

Her devrim buharlaşır ve ardında sadece yeni bir bürokrasi tortusu bırakır.

Hiçbir eksiğim yok. Kendime muhtacım yalnızca.

Her dil, kötü bir çeviriden başka bir şey değildir.

Bu kadar fazla günün sonunda ufacık bir yaşam edeceği hiç aklıma gelmezdi.

Mantık gerçekten de sarsılmaz olabilir ancak, yaşamakta kararlı bir insana direnemez.

Uyku, var olagelmiş en masum, uykusuz bir insan ise yaşayan en suçlu yaratıktır.

Sahip olmayıp ihtiyaç duymaktansa, ihtiyaç duymayıp sahip olmak daha iyidir.

İnanç giyotin gibidir; onun kadar ağır, onun kadar hafif.

İnsanlık tarihi, bir gezginin attığı iki adım arasındaki andır.

Kıymetli bir insan, kendisinden bir şey istendiğinde onu hemen yerine getirir.

Aylaklık bütün kötülüklerin başlangıcı, bütün erdemlerin tacıdır.

Kadın, ya da belki de daha doğrusu evlilik, kabullenmek durumunda olduğunuz hayatı temsil eder.

Sadece bizi yaralayan ve bıçaklayan türden kitaplar okumalıyız.

Benden daha yükseğe koyabileceğim ve böylece erişemeyeceğim bir şeyi sevebilirim sadece.

Yazılanlar, deneyimlerin ardından kalan tortulardır sadece.

Bir gösteriş ve rehavet taşkınlığından sonra yapacağın ilk şey temiz bir nefes almak olsun.

Hiç olmadığım kadar belirsizim; hayatın gücünü hissedebiliyorum sadece. Ben ise anlamsız bir şekilde boşum.

Yazmak, mutlak bir yalnızlıktır; kendi içindeki buz gibi uçurumlara düşmektir.

Anladığım kadarıyla okul, kişinin bireyselliğini ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Rüya, düşüncenin geride kaldığı gerçekliği açığa çıkarır. Yaşamın korkusu, sanatın da dehşetidir bu.

Öylece oturuyorum solmuş bir varlık olarak, solmuş ağaçların altında.

Franz Kafka Anlamlı Sözleri

Gerçek ve kalıcı bir değere sahip her şey, daima içimizden bize bir hediyedir.

Acı çekmek bu dünyanın olumlu bir unsurudur, doğrusu bu dünya ile olumluluk arasındaki tek bağlantıdır.

İncil’deki kuş gibi yollanmış dünyaya insan, hiç yeşillik bulamayınca Nuh’un karanlık gemisine geri dönmüş.

Üretkenlik, daha önce asla yapamadığınız şeyleri yapabilme yeteneğine kavuşmaktır.

Dikenli çalı, yol üstündeki büyük bir engeldir. Daha ileri gitmek istiyorsan, yanmasını beklemelisin.

Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşmazlar, yolda hayaletler tarafından yutulup giderler.

Alçak gönüllülük, ahbabıyla en güçlü ilişkiyi kurmasını sağlar kişinin, kişi ne kadar yalnız ve umutsuz olsa da.

İnsan hiç kimseyi aldatmamalıdır, hatta dünyayı bile aldatıp onu bir zaferden alıkoymamalıdır.

Gözleri bağlı birini, bezin arasından bakması için istediğin kadar cesaretlendir, fayda etmez;  yine hiçbir şey göremeyecektir.

Nesneleri, aklımızdan def etmek için fotoğraflarız. Kitaplarım, gözlerimi kapatmak için bir araç.

Sayısız saklanacak yer, tek bir kaçış şansı vardır, fakat kaçış olasılıkları, saklanacak yer kadar fazladır.

Ortalama bir yaşamın, insanı her türlü başarıya ulaştırmaya yetiyor olması bazen çok şaşırtıcı oluyor.

Ruhsal bir dünyadan başka hiçbir şey olmaması gerçeği, umudumuzu elimizden alıp bize kesinliği verir.

Gerçek bilginin altında bir perişanlık ve perişanlıktan doğan çocuksu bir mutluluk yatar.

İşkence görenler bedenlerini küçümsemezler, çarmıha kadar çıkarılmasına izin verirler. Böylece işkenceleriyle aynı fikirde olurlar.

Kapının çarpılma sesi duyulmadı; başından büyük bir felaket geçen evlerde âdet olduğu üzere açık bırakmışlardı kapıyı muhtemelen.

Anne babaların kullandığı iki eğitim yöntemi bencilliğin doğurduğu tiranlık ve köleliktir; bunların her aşamasını kullanırlar.

Franz Kafka Manidar Sözler

Belli bir noktadan sonra, artık geri dönmek gibi bir seçenek kalmaz. Bu noktaya ulaşılması gerekir.

Bir varış noktası var ama ortalıkta yol yok; bizim yol diye kastettiğimiz şey tereddüttür.

Söylediğin her şey sıkıcı ve anlaşılmaz ancak bu, söylediğin şeyin doğru olduğu anlamına gelmez.

Görevimizin hayatımızla tam olarak orantılı olması gerçeği, hayatımızı sonsuzmuş gibi gösteriyor.

İki ihtimal vardır: kendini ebediyen küçültmek ya da ebediyen küçük olmak. İkincisi mükemmellik, yani eylemsizliktir; ilki ise başlangıç, yani eylemdir.

Bilgiye sahibiz hepimiz. Bilgiye ulaşmak için özel bir gayret içine giren kimse, belgiye karşı savaşmakla şüphelidir.

Her sözcük, kendilerini kâğıda dökmem için bana teslim olmadan önce, kaçmak için son kez her yolu deniyor.

Evlenmek, önce güven ister. Yoksa birinin yalnızlığını, bir başkasınınkine eklemek, asla bir yuva değil, tersine, bir zindan yaratır.

Sevdiğin her şeyi er ya da geç kaybedeceksin, fakat önünde sonunda sevgi farklı bir şekil almış olarak geri dönecek.

Artık ona ihtiyaç kalmadığı bir zamanda gelecek Mesih, varışından ancak bir gün sonra gelecek, son gün değil, bütün günlerin en sonunda gelecek.

İnsanların tek hataları sabırsız olmak, yöntem uygulamayı vaktinden önce bırakmak ve bariz bir sorunun etrafını bariz bir şekilde çitle çevirmektir.

Kişi sadece az yalan söylediğinde olabildiğince az yalan söylemiş olur, yalan söylemek için en az fırsatı yakaladığında değil.

Kıyamet gününü bu şekilde adlandırmamızı mümkün kılan tek şey, bizim zaman kavramımızdır, gerçekte o ebedi bir sıkıyönetim mahkemesidir.

Ölüm, sınıfın duvarına asılmış tarihi savaş portresi gibi çıkar karşımıza. Bizim üstümüze düşen de, hâlâ bu dünyadayken, bu portreyi eylemlerimizle gizlemek ya da yok etmektir.

Franz Kafka Uzun Sözleri

Kargalar, tek bir karganın bütün gökyüzünü yok edebileceğini iddia ederler. Ona hiç şüphe yok, fakat bu gökyüzü için hiçbir anlam ifade etmez çünkü gökyüzü, kargaların yokluğu anlamına gelir.

Asla eğilip bükülme; ruhun hafiflemesin, makul olmaya çalışma; kendi ruhunu başkalarına göre biçimlendirme. Onun yerine, en yoğun saplantılarının peşinden git amansızca.

Derin ve dar bir mezar hayal ederim hep; içinde ikimiz oluruz, kollarımızı birbirimize dolarız, kenetleniriz o halde, ben yüzümü sende, sen yüzünü bende gizlersin, bizi hiç kimse göremez artık.

Kötü ara sıra iyinin kılığına girer, hatta tamamen iyinin bedeni içinde hareket eder. Eğer bu gerçek benden başarıyla saklanırsa, nihayetinde yenilirim çünkü bu iyi, hakiki iyiden daha cezbedicidir.

İnsanlar kendilerini bin bir türlü sıfatlarla yaftalıyorlar. Ben ise kendimi yalnızca “artık onarılamaz durumda olan tiksindirici derecede acınası” olarak tanıtabilirim.

Yaşıyorken kendi hayatıyla uzlaşamayan kişinin, kaderinin üzerine biriken umutsuzluğunu bir eliyle biraz süpürmesi gerekir; diğer eliyle de yıkıntılar arasında neler gördüğünü not edebilir.

Kelimeler, sihirli formüllerdir. Beyinde parmak izleri bırakırlar ve bir göz kırpmasıyla birlikte tarihin ayak izleri haline gelirler. Kişi, bir başkasının söylediği her kelimeye dikkat etmelidir.

Düşüşten niye bu kadar şikâyet ederiz ki? Bilgi Ağacı’ndan yediğimiz için değil, Hayat Ağacı’ndan yeriz diye cennetten kovulduk. Yaptığımız şey suç olmaktan ziyade, bir günah. Bekarlık ve intihar birbirine yakın anlayışlardır; intihar ve kurban olma ise hiçbir anlamda benzeşmezler, evlilik ve kurban olma ise bir bakıma yakın kavramlardır.